Konservatif Diş Tedavisi Nedir? Nasıl Uygulanır?
Dişin çürüklerden arındırılması,temizlenmesi ve oluşan boşluğun (kavite) yapay bir dolgu malzemesi ile doldurulmasıdır.
Diş çürüğü; çevresel ve genetik faktörlere bağlı olarak diş dokularında oluşan bir hastalık olarak tanımlanmaktadır.

Diş Çürüğünün Etkenleri
– Bakteri plağı
– Beslenme alışkanlıkları; asitli ve şekerden zengin gıdaların aşırı tüketimi ve sonrasında diş bakımın ihmal edilmesi
– Diş Fırçalama alışkanlığı; diş çürüğünü engellemek için günde 2-3 defa dişler fırçalanmalıdır. Özellikle gece uyumadan önceki fırçalama ve diş bakımı oldukça önemlidir çünkü gece ağızda bulunan yemek kalıntıları asidik ortam oluşumunu ve buna bağlı olarak çürük oluşumunu arttırır.
– Dişlerin sıralanışı; dişlerin sıralaması olması gerekenden daha sık ise (çapraşıklık varsa), diş aralarına fırça veya diş ipinin girememesi ve bu alanların yeterince temizlenememesine bağlı olarak diş çürüğünün meydana gelmesi kolaylaşır.
Diş minesinde başlayan çürüme zamanında tedavi edilmediğinde dentin dokusuna ilerler. Dentin, mineye göre daha kolay çözünen bir yapıya sahiptir ve bu nedenle çürük ilerlemesi daha hızlı gerçekleşir. Hastada dentin dokusuna ulaşmış bir çürük varsa, buna bağlı olarak kişide sıcak, soğuk, ekşi, tatlı hassasiyeti olabilir. Bu ağrı etken ortadan kalktığında geçer.

Konservatif Diş Tedavisi
Diş hekimliğinde konservatif tedavi, diş hekiminin çürük oluşmasını engelleme çabalarından başlayarak, oluşan çürüğü fazla ilerlemeden kontrol altına almaya, tedavi etmeye veya çürüğü temizleyerek kaybolan diş dokusunu onarmaya kadar uzanan bir süreçtir. Hastanın, ilk ziyaretinde alınan anamnezi (şikâyetinin ve genel sağlık durumunun hikâyesi), çekilen röntgenler sonucunda konulan teşhis, hekimi konservatif veya endodontik tedavi konusunda bir seçim yapmaya yönlendirir. En pratik konservatif tedavi; çürüğün oluşumunu engelleyecek önerilerdir. En bilineni ve yaygını ise çürük oluşan bir dişin, dolgu malzemeleri yardımıyla onarılması durumudur.
Dişlerde dolgu yapımı için, diş dokusunun çeşitli nedenlerle doğal yapısının bozulmuş olması gerekir (çürük, aşınma, renk ve yapı bozukluğu, gelişimsel, travma vs.)gibi. Yapılan dolgu yardımıyla organik dişe, kaybolan estetik yapının ve fonksiyonlarının geri verilmesi hedeflenir. Dolgu yapımı için çeşitli malzemeler tercih edilmektedir. Günümüzde sıklıkla kullanılan dolgu malzemeleri; amalgam, kompozit materyalleri (Estetik Dolgu) ve porselendir. Günümüzde amalgam (gümüş içerikli ve gümüş renkli) dolguların kullanımı azalırken, doğal diş rengindeki kompozit ve porselen dolguların kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır.

Diş Dolgusu Çeşitleri Nelerdir?
Amalgam Dolgular
Metal dolgu olarak da bilinmektedir. Amalgam gümüş, kalay ve bakır alaşımının civa ile reaksiyona girmesiyle elde edilen bir dolgu maddesidir. Civa, metalleri birbirine bağlayarak sağlam bir dolgu malzemesi elde edilmesini sağlar. Amalgam
dolgu en uzun ömürlü, dayanıklı ve kolay uygulanabilir dolgu çeşidi olarak öne çıkar.
Amalgam Dolgunun Hangi Durumlarda Yapılması Uygundur.
– Aşırı çiğneme küvetleri gelebilecek bölgelerde, büyük çürüklü arka gurup dişlerde,
– Aşırı ve derin çürük (doku kaybı olan) dişlerde
– Tükürük kontrolünün güç olduğu durumlarda
– Civa ve metal alerjisi olmayan hastalarda.
Amalgam dolgu işleminin ardından iki saat boyunca çiğneme yapılmaması ve takip eden 24 saatte sert ve yapışkan gıdaların o bölgede kullanılmaması hastaya özellikle belirtilir. Dolgunun ömrünü uzatma ve varsa yüksekliği yok etmek amacı ile 24 saat sonra parlatma (polisaj) işlemi yapılmaktadır.
Derin çürüklere uygulanmış amalgam dolgulardan sonra ilgili bölgede kısa süreli sıcak-soğuk hassasiyeti gibi durumlar gelişebilir.

Kompozit Dolgular
Kompozit, amalgam dolgulara seçenek olarak üretilen, dişin sert dokusuna bağlayıcı ajan yardımıyla yapışan, çok renk seçeneğine sahip ve uzun yıllardan beri kullanılan estetik dolgu materyalidir. Kompozit dolgular dişe tabaka tabaka
yerleştirilerek her tabakanın ışık ile sertleşmesi sağlanır. Dişe göre şekillendirilerek, düzeltilir ve aynı seans polisaj (parlatma işlemi yapılır.) Estetik olması, uygulama işleminin kolay olması sebebiyle ön dişlerde dolgu materyali olarak tercih edilmektedir. Kompozit dolguları modern konservatif diş hekimliğinde çok büyük bir öneme sahiptir. Kompozit uygulamaları, porselen ve altın dolgulara göre daha ekonomiktir ve tek seansla tamamlanabilen bir dolgu yöntemidir.
Diş çürüğü temizlendikten sonra dişin rengi tespit edilir, macunumsu kompozit materyali bölgeye uygulanılır. Şekil verilir, sonrasında madde ışık cihazı ile sertleştirilip istenen düzeye getirilir. Dolgu malzemesi sertleştikten sonra dolguda yükseklik alınır ve bitirme işlemiyle beraber dolguya anatomik şekil verilir. Daha sonra, diş yüzeyinin diğer yüzeyleri gibi parlayıncaya
kadar malzeme parlatılır. İşlemin tamamlanması, yaklaşık olarak 30 dakika ila bir saat kadar sürer. Çay, kahve, sigara ve diğer maddeler, dolgu maddesini lekeleyebilir. Lekeleri önlemek veya en aza indirgemek için, herhangi bir kompozit işleminden sonra ilk 48 saat boyunca leke bırakan yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Buna ek olarak, dişlerinizin düzenli olarak fırcalanması ve rutın hekim ziyareti gereklidir.

Porselen Dolgular (Inlay, Onlay,Endokron)
Porselen dolgular bilgisayar destekli CAD-CAM sistemleri ve laboratuvar ortamında hazırlanan üstün estetik ve dayanıklılığa sahiptir.. Kompozit dolgulara göre, uygulandıkları diş ve komşu dişler ile daha senkronize ve uyumludur. Dişin kırık, çürük veya eski dolgulu kısmı uzaklaştırıldıktan sonra kalan sağlam bölümün digital ölçüsü alınıp hassas bir teknoloji ile hazırlanan mükemmel estetik ve fonksiyona sahip dolgular tasarlanmış olur.Bu porselen dolgunun hazırlanmasında en ileri teknolojiden yararlanılır. Ağızdaki sağlıklı diş dokusuna müdahale edilmez minimum madde kaybı ile yüksek düzeyde tutuculuk sağlanır.
Sıkıştırılmış özel bir porselen olduklarından ve ağızda sertleştirilmediklerinden dolayı kenar sızıntısı çok azdır. Ayrıca bu porselenler dişin sertliğine en yakın ve dişeti ile maksimum düzeyde senkronize olabilen malzemelerdir. Sertliği dişin mine dokusuna çok yakın olduğu için diğer porselenler gibi kişinin dişlerini aşındırmaz. Özellikle büyük madde kayıplarında, kompozit dolgu veya kron(kaplama) yerine tercih edilmesi gerekn bir tedavi yöntemidir.